NİCOLAS DOT-POUİLKLARD, PİERRE TONACHELLA
Resmi adı: Devrim Şehitleri Mezarlığı… Lübnan’ın ortasında, Beyrut Havalimanı’na giden otoyol boyunca yerleşmiş küçük bir Filistin adacığı… Birçok farklı dinden insanın yattığı bu yere gömülmenin tek ölçütü, Filistinli olmanız değil Filistin halkının davası için savaşmış olmanız. Burası, insanların ait oldukları yerlerden uzakta yazdıkları tarihsel olayları anlatıyor. Lübnan’da, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün kurulmasıyla birlikte 1960’lı yılların ikinci yarısından İsrail’in Sedir ülkesi Lübnan’ı istilasından, Filistinlilerin 1982 yazında Beyrut’tan geri çekilişine kadar süren unutulmuş bir dönemin erkekleri ve kadınları burada dinleniyor. O zamanlar Filistin’in kurtuluşunu isteyen FKÖ, aynı zamanda, sığınmacı kamplarındaki nüfusu seferber ederek, sürgünde sosyal, yardım amaçlı, askeri ve sanatsal kurumlar inşa ediyordu. Bu örgütün ulusalcı, devrimci ve Üçüncü Dünyacı bir ideali vardı. Özellikle Lübnan Komünist Partisi (LKP) ile işbirliği yapıyor, Lübnan solu ile sıkı bağlar kuruyordu. FKÖ’nün en önemli bileşeni Yaser Arafat’ın el Fetih’i ve Filistin solu, çok sayıda Lübnanlı, Arap ve bazen Bangladeş’ten, bazen Japonya’dan ya da Latin Amerika’dan gelen uluslararası militanları saflarına çekiyordu. El Fetih’in uluslararası ilişkiler departmanı, yazar Jean-Paul Sartre’la ya da FKÖ’nün planlama merkezinin eski bir yöneticisi olan Filistinli entelektüel Münir Şefik’in yakın zamanda yayımlanan anılarında (1) anlattığı gibi İtalyan Komünist Partisi’nin yöneticileri Enrico Berlinguer (1922-1984) ve Luigi Longo (1900-1980) ile Yahudi, Hristiyan ve Müslümanları bir araya getiren tek bir “Demokratik Filistin” çevresinde diyaloğu başlatmıştı. (2)
Örgütten bağımsız olan “Şehit Ailelerine ve Filistinli Yaralılara Destek Vakfı” 1965’de kuruldu. Vakıf, Lübnan devletinden Şatila Sığınmacı Kampı’nın yakınlarında küçük bir arazi kiraladı ve bir Filistin Ulusal Mezarlığı kurdu. Arazinin bir bölümünü düzledi ve 1985-1987 arasında, Suriye tarafından desteklenen Lübnanlı Şii hareketi Emel’e karşı verdikleri savaşta Filistinliler için yerleşik bir kamp görevi gördü. İç savaşın bitmesinin (1990) ardından başlayan yeniden yapılanma dönemi sırasında otoyol genişletme projelerinin tehdidine maruz kalan alan, çeşitli kentsel dönüşüm planları nedeniyle küçüldü. Bu mezarlığın Şatila’daki diğer iki “Filistin anma ve yas tutma alanları” (3) ile karıştırılmaması gerekir. Söz konusu bu iki alan, kampın güney girişinde yer alan ve İsrail’in Beyrut’u işgali sırasında Tel Aviv ile ittifak yapan Hristiyan milislerin düzenlediği Eylül 1982 katliamlarının ardından kurulan anıt (aynı zamanda bir yoksullar toplu mezarı olan) ile el Fetih ile Emel arasındaki çatışmaların yaklaşık 500 kurbanının yattığı kampın merkezindeki Şatila Camisi’dir. İlk ikisinin aksine, “devrim şehitleri mezarlığı” kampın duvarlarının içinde değil, Cemal Abdül Nâsır bulvarı boyunca, bu iki alanın doğu eteğinin üzerinde bulunur.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?