Le Monde diplomatique Türkçe, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel bir sayı ile okurla buluştu.
‘ATATÜRK SON NEFESİNE KADAR ÇOCUKTU’
Şair, yazar, hikâye anlatıcısı, İstanbul Oyuncak Müzesi’nin kurucusu Sunay Akın, Atatürk’ün çocukluğunu, oyuncaklarını, çocuklara yaklaşımını, hayallerini gazeteci Hilal Köse’ye anlattı.
EGEMENLİK ÇOCUKLARINDIR!
Usta yazar Hardar Ergülen, Türkiye’nin, dünyanın, bugünün, yarının çocuklarını ve “Çocukluk dönemindeyiz” dediği cumhuriyeti yazdı.
ULUSAL EGEMENLİK 103 YAŞINDA
Hukukçu ve kadın akları savunucusu Nazan Moroğlu, TBMM 103 yaşına girerken karşı karşıya olduğumuz tehlikele dikkat çekti.
Özel sayıda, dünyanın dört bir yanından güncel konulara ilişkin makaleler de yer alıyor.
BATI MEDYASININ SAVAŞ ÇIĞLIĞI
İki deneyimli gazeteci Serge Halimi ve Pierre Rimbert, Rusya’nın Ukrayna saldırısının ardından Batı medyasının tavrını eleştirdikleri yazıda, başta gazeteciler ve gazetecilik öğrencileri olmak üzere herkesin merakla okuyacağı noktalara dikkat çekiyor.
AVRUPA’NIN KANUNSUZ ORMANI
Polonya ve Beyaz Rusya arasındaki Białowieża Ormanı’nda yaşanan göçmen dramını, bölgeye giderek bu drama tanıklık eden belgesel yönetmeni ve gazeteci Tristan Coloma anlatıyor.
YAPAY ZEKA SAVAŞINDA ÇİN CEPHESİ
Bütün dünyada son yılların en tartışmalı konusu yapay zekayla ilgili Çin’de sağlanan gelişmeleri, Çin’in yapay zeka konusundaki avantajları ve geride kaldığı konuları, süper güçler arasındaki yapay zeka çekişmesini Şangay New York Üniversitesi’nde görevli akademisyen Gabrielle Chou kaleme alıyor.
BENİM ZAMANIMDA…
Yazar François Begaudeu, günümüz gençlerine, insanların cep telefonu olmadan yaşadığı yılları eğlenceli bir üslupla anlatmaya çalışıyor.
HALKIN GÖZÜNDE YAŞAYAN BİR ÖLÜ
Siyaset bilimci ve gazeteci Paplo Castano, skandallarla sarsılan İspanyol Kraliyet Ailesi’nin dününü, bugününü ve halkın gözünden nasıl düştüğünü anlatıyor.
MASAİLER TOPRAĞINDAN EDİLDİ
Tanzanya’ya giden gazeteci Cedric Gouverneur, yüz yıllardır yaşadıkları topraklar Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurulan bir avcılık şirketi için ellerinden alınan Masailerin yaşadıklarını gözler önüne seriyor.