TEVFİK KIZGINKAYA
Şeker Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,
İki bayramı da bir arada yaşıyoruz ama,
Bir yanda depremin yarattığı acıların sıcaklığı,
Bir yanda yaşamın her geçen gün ağırlaşan koşulları,
Öte yanda da seçim derdine düşen iktidarın gittikçe artan baskısı…
Ne bir bayram sevinci bıraktı millette,
Ne de bir bayram havası yaşanıyor memlekette.
Aslında depremin acıları hariç sadece bu yıla özgü değil bu koşullar,
Uzun yıllardır unutuldu,
Bayramları sevinçle, heyecanla ve coşkuyla kutlamalar…
*
Bayramların ayrı bir önemi ve değeri vardır bu topraklarda,
Anlamına göre yaşardık bayramları eski denilen zamanlarda.
Yarınlarda da yaşamak istiyorsak bayramların coşkusunu, sevincini,
Önce anımsamamız gerek o yaşadığımız ve unuttuğumuz güzellikleri.
*
Çok önceden başlardı bayram hazırlıkları,
Sevinci ve heyecanı sarardı tüm yurdu, evleri ve insanları.
Şeker bayramı için bir hafta öncesinden başlardı hazırlıklar,
Uzaklardaki büyüklere, dostlara, arkadaşlara el yazısıyla yazılırdı kartlar,
Evlerde hazırlanırdı yemekler, kurabiyeler, tatlılar…
Çocuklarda harçlık beklentisinin heyecanı,
Bayram tıraşları, bayramlık kıyafetlerin hazırlığı…
Ve bayram sabahı,
Erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir,
Bayram namazına gidenlerin dönüşleri beklenir,
Ailede bayramlaşılır, çocuklar harçlıklarını alır,
Yitirilenler mezarlıklarda anılır…
Ve başlar bayram ziyaretleri büyüklere, akrabalara, dostlara…
Özlemler giderilir, gönüller alınır, dostluklar pekişir,
Kurulan panayırlarda çocuklar eğlenir…
Derken biter, üç günlük bayram günleri.
Geriye kalan,
Saygının, vefanın, sevginin, dostluğun, dayanışmanın yarattığı,
İçlerdeki ve yüzlerdeki gülümseme…
Bir başkaydı bayramların anlamı,
Eski denen zamanlarda, ülkemizde.
*
23 Nisan’larsa başka bir heyecan yaratırdı okullarda, evlerde.
Haftalar öncesinden başlardı tören hazırlıkları, provalar,
Evlerde hazırlanırdı giysiler, formalar…
Törenlere, gösterilere katılmanın heyecanı sarardı öğrencileri,
Ve bayram sabahı heyecanla kalkılırdı,
Giyilirdi tören kıyafetleri,
Ailece gidilirdi törenlere heyecanla, sevinçle…
Okullarda, stadyumlarda öğrenciler, aileler ve izlemeye gelenler,
Hep birlikte coşkuyla kutlanırdı,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,
Pekişirdi bilinçlerde Ulusal Egemenlik kavramı.
*
Çok değil 20 yıl öncesine kadar,
Böylesine yaşanırdı Dini ve Ulusal Bayramlar.
Kırgınlıklar, küslükler, tartışmalar sonlanır,
Dayanışma, sevgi ve saygı var olurdu yaşamın her alanında.
Siyasi tartışmaların ve çatışmaların yaşandığı 70’li yıllarda bile…
*
Ne oldu da bugün birbiriyle kavgalı bir toplum haline geldik?
Oturup iyi düşünmek, gerçeklerle yüzleşmek çözüm için gereklidir.
Bugünün siyasi iktidarı RTE-AKP’nin hedefi bellidir,
Cumhuriyeti yıkıp Türkiye’yi bir İslam Cumhuriyeti haline getirmektir.
Yıllardır Dini kullanan siyasetin sonucunda geldiler iktidara,
21 yıldır adım adım uyguladıkları politikalarla da,
Yürüyorlar İslam Cumhuriyeti yolunda.
*
Hedefe giden bu yolda kullandıkları temel araç, Dindir.
Dinde var olan vicdan, ahlak, barış, sevgi, hoşgörü, dayanışma falan gereksizdir.
Tek kural geçerlidir,
Tek Adama kayıtsız şartsız biat edilecektir.
Bu düzende “egemenlik kayıtsız şartsız milletin” değildir,
Ulusal Egemenlik, Ulusal değerler ve Ulusal bilinç yok edilmelidir.
Millet yerine ümmet,
Demokrasi yerine teokrasi,
Cumhuriyet yerine Meşrutiyet getirilecektir.
*
Tek adama karşı çıkmak, muhalefet etmek ne demek,
Küfür kıyamet dersini vermek gerek.
Dinde sevgi, hoşgörü, dayanışma, barış…
Demokraside düşünce özgürlüğü, insan hakları, hak, hukuk, adalet…
Dillerdeki vatan, millet falan filan…
Bunlar RTE-AKP’nin vitrin süsleridir,
Artık hepsi kocaman bir yalandır ve gereksizdir.
Hem Dini hem de Ulusal Bayramlar,
Anlamlarını ve değerlerini yitirmiştir.
*
Geçmişin güzelliklerini arıyor ve özlüyorsak,
Bu günlerde bir sorun var demektir.
Sorunu yaratan kral çıplaktır,
Üstündeki vitrin süslerini çıkartıp atmanın zamanıdır,
14 Mayıs seçimleri bu noktada önemli bir fırsattır.
Gerçek değerlerimizle özgürce, dostça, insanca yaşamak istiyorsak bu kadim topraklarda,
Girmeliyiz kol kola,
Gitmeliyiz oy kullanmaya,
Kalmalıyız sonuna kadar sandık başlarında,
Almalıyız ıslak imzalı tutanakları ki,
Sonuçta haykırabilelim,
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletidir”
“Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik Laik, Sosyal bir Hukuk Devletidir”
*
Bildiğimiz bayramlara ulaşmak ve yaşamak dileği ve umuduyla,
Şeker Bayramımız ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun.