PHILIPPE DESCAMPS / Gazeteci
Başkent Nuuk’taki konser salonunu (Foyerkoncert) tıka basa dolduran kalabalık, şarkılar söylüyor. Gençlerden ellili yaşlarını aşmış insanlara kadar herkes, Zikaza’nın nakaratlara eşlik ediyor. Karizmatik şarkıcı Silva Fleischer, sahnedeki rock grubunu 1980’lerde Danimarka’nın ikinci büyük şehri Aarhus’ta kurmuş. Yaklaşık 15 yıl önce yaşamını devam ettirmek ve sahneye çıkmak için memleketine dönmeyi seçmiş. Grönland’ın başkenti, 19 bin kişilik mütevazi nüfusuna karşın modern kültürel yaşamdan kopmuş değil: Tiyatro ve sinema salonları, diskolar, kentsel sanat eserleri (freskler, heykeller), tarih ve resim müzeleri olan kentte film veya müzik festivalleri düzenleniyor.
Yüzyıllardır son derece zor yaşam koşullarında varlıklarını sürdüren Inuit halkı, hâlâ büyüleyici. (1) Bugün modern dünyaya tamamen entegre olsalar da olağanüstü doğal zorlukların devam ettiği kolayca unutuluyor. Ağustos 2019’da Grönland’ı Danimarka’dan satın almayı teklif eden ABD Başkanı Donald Trump’ın aklında, bu adaya ilişkin en yaygın klişelerden biri vardı: Buzullar eridikçe bol miktarda doğal kaynak ortaya çıkacak ve geriye sadece bu kaynakları toplamak kalacak… ABD’nin 1867, 1910 ve 1946’daki girişimlerinde olduğu gibi Danimarka bu teklifi de reddetti: Ada satılık değil! Aksine, sakinleri gelecekleri için tüm sorumluluğu üstlenme niyetinde. Yapılan son anketler, Grönlandlıların üçte ikisinden fazlasının bağımsızlık istediğini gösteriyor ki bu oran giderek artıyor…
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?