BENOÎT BRÉVILLE
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, 13 Ekim 1996 günü Kudüs’te İsrail polisiyle girdiği ve büyük yankı uyandıran tartışmanın ardından, Filistin lideri Yasser Arafat ile Gazze’de buluşmuş, iki lider coşkulu bir kalabalığın önünde Charles de Gaulle Caddesi’ni açmıştı. On yıl sonra, Nisan 2007’de Paris’e gelen Filistin Yönetimi’nin yeni başkanı Mahmud Abbas, Ramallah’ta kısa süre içinde Jacques Chirac Caddesi açılacağını duyurmuştu. Fakat Nablus’ta bir Emmanuel Macron Caddesi olmayacak… Fransız Cumhurbaşkanı, Arap ülkelerinde sevilmiyor. Hamas ve müttefiklerinin, 7 Ekim günü düzenlediği saldırılara İsrail’in verdiği yanıta tepki gösteren Tunuslu ve Beyrutlular, Fransa büyükelçiliklerinin önüne giderek “Katil Macron” sloganı attılar.
“Asla ‘evet ama’ diye bir şey olamaz. (…) İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” diyen Fransa Cumhurbaşkanı, Washington ile uyum içinde olduklarını 12 Ekim’de bir kez daha gösteriyordu. Joe Biden ise tavrını bir kaç gün önce ortaya koymuştu: “İsrail’in bu korkunç saldırılara karşılık verme hakkı, hatta görevi vardır. (…) Terörizmin hiçbir haklı gerekçesi, hiçbir mazereti yoktur.” İsrail hükümeti, “Dökme Kurşun” (2008-2009), “Savunma Sütunu” (2012), “Koruyucu Hat” (2014), “Surların Muhafızları” (2021) ve “Yeni Şafak” (2022) operasyonlarında olduğu gibi, “Demir Kılıç” operasyonunda da tamamen özgür hareket ediyor: Elektrik ve su kesintileri, nüfusun yer değiştirmeye zorlanması, ayrım gözetmeksizin yapılan bombardımanlar… Müttefiklerinden herhangi bir kınama gelme riski olmadan istediği gibi hareket edebiliyorlar. Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Tel Aviv’i sadece, “Gazze de dahil olmak üzere” sivillerin yaşamlarını “mümkün olduğunca” korumaya çağırdı. (France Info, 11 Ekim 2023)
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?