GILBERT ACHAR
“Savaşı başlatmak, bitirmekten daha kolaydır” deyişini neredeyse herkes bilir. İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü operasyon, bu deyişin çok açık bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu, 2022 sonunda Benyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetine egemen olan aşırı sağa, Büyük İsrail projesini hayata geçirme yolunda uygun bir fırsat sundu. Bu proje, İngiliz mandası dönemindeki (1920 – 1948) Filistin’i, yani Batı Şeria ve Gazze’nin tamamını kapsıyor.
Netanyahu’nun 2005’ten beri kesintisiz olarak liderlik ettiği Likud partisi, (ilk kez 1996-1999 yılları arasında partinin başına geçti) politik ve ideolojik kökenini İkinci Dünya Savaşı’ndan önce ortaya çıkan ve “revizyonist Siyonizm” olarak bilinen faşist esintili bir akımdan almaktadır. Bu akım, İsrail Devleti’nin kuruluşundan önce, Siyonist devlet projesinin Londra tarafından Haşimi hanedanına tahsis edilen Trans Ürdün de dahil olmak üzere Ürdün’ün her iki yakasındaki İngiliz mandası altındaki tüm toprakları kapsaması için kampanya yürüttü. Daha sonra hırsları Filistin Mandası üzerinde yoğunlaşınca, David Ben-Gurion liderliğindeki İşçi Siyonizmi’ni (Sosyalist Siyonizm), 1949’da Batı Şeria ve Gazze’yi ele geçirmeden mücadeleyi durdurduğu için eleştirdiler.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?