HAZAL OCAK
Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden tam bir yıl geçti. On binlerce insan öldü, geride kalanlar hâlâ deprem bölgesinde yaşam mücadelesi veriyor, yaralarını sarmaya çalışıyor. Seslerin molozlar arasında kaybolduğu, hâlâ enkaz atıklarının toplandığı bölgede TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın (ÇMO) geçen yıl yaptığı incelemeler sonucu “asbest” tespit edilmişti. Çalışma ekibinde yer alan ÇMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Utku Fırat ile bölgede devam eden sorunları konuştuk.
– Bu araştırma sırasında gördüğünüz en can yakıcı sorun neydi ve çözüldü mü?
Üstyapı inşasında önceliğin ranta ve kârlılığa verilerek mevzuatın işaret ettiği zorunlulukların yerine getirilmemesi sonucu depremin bir afete dönüşmesiydi. Enkazlara müdahalelerde yaşanan gecikmelerin neden olduğu can kayıplarının yanı sıra bölgede yapılan alt yapı yatırımlarında ilgili yönetmelik maddeleri dikkate alınmadığı için halk uzun süre susuzlukla yüz yüze kaldı. Bir diğer can alıcı sorun da depremle birlikte oluşan atıkların yönetil(e)memesiydi. Bu durum bölgedeki herkes için büyük sağlık riski oluşturdu. Ayrıca atıkların ayrıştırılmadan ve gerekli önlemler alınmadan taşınması ve depolanması, başta tarım ve orman alanları ile yeraltı ve yerüstü su kaynakları için, bölge ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişim sorunu önemli oranda çözüldü ama hâlâ devam ettiği alanlar var. Atık yönetiminde yapılan hatalar ise ne yazık ki aynen devam ediyor. Atıkların depolandığı alanların yerleşim yerlerine ve doğal alanlara olan yakınlığı, meteorolojik etmenlerle kirliliğin bu alanlarına yayılması riskini doğuruyor. Ancak bu konuda yetkililer tarafından herhangi bir izleme çalışması yapılmıyor.
– Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu araştırmadan sonra çağrınıza yanıt verip harekete geçti mi? Size ulaşan oldu mu ya da bölgede herhangi bir çalışma yapıldı mı?
21 – 22 Nisan 2023 tarihlerinde Hatay’da ilk çalışmada aldığımız 8 katı numunenin 4’ünde asbest varlığını tespit etmiştik. O raporun üzerine Hatay Valiliği bir açıklama yaparak bölgede tespit edilen asbest değerinin standartların altında olduğunu belirtti. 2 – 3 Eylül 2023 tarihlerinde bir çalışma daha yaptık. Asbest liflerinin rüzgar ve tozla birlikte yaşam alanlarına yayılıp yayılmadığının tespitini yapmak istedik. Çadır ve konteyner alanlarından bitki yüzeylerine kadar geniş alanlara asbestin yayıldığını tespit ettik. Bizimle çalışmanın detaylarını görüşmek veya alınabilecek önlemleri konuşmak üzere yetkili kurumlardan temasa geçen hiç kimse olmadı.
– Asbest sorunu devam ediyor mu?
Bölgede asbest sorununu devam etmeme olasılığı ne yazık ki yok. Şu an sadece asbest yayılımı yönünden şanslı bir dönemdeyiz. Kış aylarında yağışlar nedeniyle toz oluşumu çok düşük seviyede. Havaların ısınması ve rüzgârla birlikte asbest lifleri yaşam alanlarına taşınmaya devam edecek ve kanser riski doğuracak.
– Enkaz atıkları tamamen kalktı mı? Size şikâyet ya da başvuru geliyor mu?
Enkazların önemli bir bölümü kaldırıldı ancak depolama alanlarının kent merkezlerine olan yakınlığı göz önüne alındığında aslında enkazlar kaldırılmadı, sadece bir başka alana taşındı. Özellikle asbest ve tozun zararları, korunma yöntemleri ve alınabilecek önlemler konusunda görüş alışverişinde bulunuyoruz. Onun dışında bölgede yetişen tarım ürünlerinin tüketilebilir olup olmadığına ilişkin çok soru geliyor. Bu soruları TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’na yönlendiriyoruz. Enkazların depolandığı alanların zeminlerinde önlem alınmadığı için enkazlardaki tehlikeli maddeler (kimyasallar, yağlar, tıbbi atıklar vb) yağışlarla süzülerek önce toprağı, ardından da yeraltı sularını kirletme potansiyeline sahip ve bu durum ilerleyen yıllarda bölgede ciddi ekolojik yıkıma neden olabilir. Yetkililerin toprakta ve yeraltı sularında düzenli periyotlarla izleme yapması son derece önemli.
– Depremin yıl dönümünde talepleriniz neler?
Halkın yaralarının bir an önce sarılması ve hak gaspına izin verilmeden insanlarımızın sağlıklı konutlara ve yaşam alanlarına kavuşturulması. Enkazların depolandığı alanlarda ve yollarda düzenli sulama çalışmaların yapılması ve tozumanın önlenmesinin çok önemli olduğunu hâlâ söylüyoruz. Atık depolama alanlarına yakın yerleşim yerlerinin bu alanlardan etkilenmeyecek mesafelere taşınması gerek. Bölge halkının, enkaz kaldırmada görev alan gönüllü ve işçilerin, kamu görevlilerinin sağlık taramalarının yapılması ve gerekli tüm sağlık hizmetlerinin ücretsiz biçimde sağlanması oldukça önemli.