AYKUT KÜÇÜKKAYA
Fahri Özdemir, “Karanlıkta Akan Bir Yıldız, Mustafa Kemal Atatürk” kitabının 48. sayfasında o tarihi günü “Türkiye Büyük Millet Meclisi Doğuyor” başlığı altında şöyle aktarıyor…
“Mustafa Kemal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni 23 Nisan’da açmayı kararlaştırmış ve 21 Nisan’da da bunun her yere duyurulmasını istemişti.
22 Nisan tarihinde de kısa ama anlamı çok büyük olan aşağıdaki bildiriyi yayımladı.
‘22.4.1920
Telgraf dakika geciktirilmeyecektir.
Bütün illerle, Bağımsız Sancaklara, Kolordulara, Nazilli’de Albay Refet Beyefendi’ye, Bursa’da 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa Hazretleri’ne, Bursa’da 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendi’ye, Balıkesir’de 61. Tümen Komutanı Albay Kazım Beyefendi’ye…
Allah’ın yardımıyla Nisan’ın 23’üncü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından, o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun başvuracağı en yüce kat, adı geçen Meclis olacaktır. Bilgilerinize sunarım.
Heyet-i Temsiliye adına
Mustafa Kemal
Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açıldı. Mustafa Kemal başkan seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı, Meclis’in seçeceği hükümete de başkanlık edecekti.”
Cumhuriyet’in 100. yılında 29 Ekim 2023’te İzmir’de Folkart Gallery’de açılan “Karanlıkta Akan Bir Yıldız, Mustafa Kemal Atatürk” sergisini iki kez gezdim. Yıllarını bu sergiye adayan Proje Direktörü Fahri Özdemir sergiyi, eserleri adım adım anlattı. Sayfada gördüğünüz fotoğrafımızın ortasında bir fotoğraf karesi duruyor, Mustafa Kemal’in daha 29 yaşındayken 1910 yılında Paris’e yaptığı ziyaretten… Sergide yer almayan kitapta yer verilen diğer Paris fotoğrafları bizi tam 114 yıl öncesine götürüyor.
Mustafa Kemal’in Paris ziyaretine ilişkin arşivleri karıştırırken en kapsamlı bir yazılardan biri dönemin Atatürk Kültür Merkezi Asli Üyesi Dr. Mehmet Önder tarafından kaleme alınmış. (1)
“Atatürk, Fransa-Picardie Manevralarında” başlığıyla yayımlanan yazıda sergide yer alan fotoğrafların hikayesi akıcı bir üslupla anlatılıyor:
“1910 yılı baharında Almanlar Rhain kıyılarında büyük bir askeri manevra düzenleyerek ne denli güçlü olduklarını dünyaya göstermişlerdi. Bu manevra, Avrupa’da Almanlara karşı güç dengesi oluşturmaya çalışan Fransa’nın hiç de hoşuna gitmemişti. Hemen bir manevra hazırlığına girdiler. Bu manevra ile hem Almanlara cevap vermek, hem de onlardan daha güçlü olduklarını göstermek istiyorlardı. Manevra alanı olarak Kuzey Fransa’daki Picardie ili bölgesi seçilmişti. Bu bölge hem Almanlara, hem de İngilizlere komşuydu. Manevra, 17-21 Eylül 1910 tarihlerinde 4 gün sürecek, manevraya Avrupa devletlerinin özellikle askeri kanadından gözlemciler davet olunacaktı.
O günlerde Avrupa’nın iki süper devletinde, her ikisi de binbaşı iki genç askeri ataşe görev yapıyordu. Binbaşı Enver Berlin’de, Binbaşı Fethi (Okyar) Paris’te askeri ataşe olarak bulunuyorlardı. Her ikisinin de yakından tanıdığı, Harbiye’den beri arkadaşları olan Kolağası (ön yüzbaşı) Mustafa Kemal (Atatürk) ise Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşanın Genel Kurmay Karargahında görevliydi. 1910 yılı Mayıs ayında Arnavutluk isyanını bastırmak üzere Arnavutluk’a bizzat giden Mahmud Şevket Paşanın yanında bulunmuş, orada başarılı hizmetler vermişti. Arnavutluk seferinden sonra Selanik’te bulunan 3. Ordu Subay Talimgahı Komutanlığına atanan Kolağası Mustafa Kemal, Binbaşı Fethi (Okyar)’la sık sık mektuplaşmakta, mektuplarında memleketin durumu üzerinde açık seçik kritikler yapmaktadır.
Fransız Dışişleri Bakanlığı, 17-21 Eylül 1910 tarihleri arasında Picardie’de bir manevra düzenlendiğini, bu manevralara Osmanlı devletinden bir generalle üç subayın davetli olduğunu Paris’teki Osmanlı Büyükelçiliğine bildirmişti. Paris’te Büyükelçi Rifat Paşa idi. Paşa Askeri Ataşe Fethi (Okyar) Beye davet notasını havale etmişti.
Fethi (Okyar), manevralara kendisi ile birlikte Mustafa Kemal (Atatürk)’ün de katılmasını istiyordu. Durumu bizzat Mahmud Şevket Paşaya yazdı. Alınan cevapta Üçüncü Ordu Kurmay Başkanı Ali Rıza Paşa başkanlığında Paris Askeri Ataşesi Fethi (Okyar), Binbaşı Selahaddin ve Kolağası Mustafa Kemal’in Osmanlı devletini temsilen Picardie Manevraları’na katılacakları bildiriliyordu.
Ne var ki, Ali Rıza Paşa bu manevralara, sağlık nedenleri ile katılamamıştı. Heyete Fethi (Okyar)’ın başkanlık etmesi kararlaştırıldı. Mustafa Kemal ve Selahaddin Bey, manevralara katılmak üzere 10 Eylül 1910 günü, Orient Ekspresi ile Selanik’ten Paris’e hareket ettiler.”
Mustafa Kemal, tatbikat sırasında büyük bir tehlike atlatır. Tatbikatın ikinci gününde alçaktan uçuş yapan iki uçak çarpışır, pilotlar ölür. Çarpışmada parçalanan uçaklardan biri Mustafa Kemal’in 8 – 10 metre yanına düşer. 4 gün süren manevralardan sonra Fethi (Okyar)’ın anılarında belirtildiği gibi, “bir daha bu fırsatı yakalayamayız, bir daha göremeyiz“ düşüncesiyle İsviçre, Hollanda ve Belçika devletlerini içine alan ve 14 gün süren bir gezi yaparlar. Önder yazısında “Bu gezi sırasında hangi şehirlere gittikleri, nereleri ziyaret ettikleri hakkında fazla bilgi sahibi değiliz” notunu düşmüş. Önder yazısını şöyle noktalar:
“Gezinin 15. günü (10 Ekim 1910) sevgili arkadaşına veda ederek Paris’ten Selanik’e döndü.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, Atatürk’ün yaşamında, Fransa ile birlikte 14 günlük İsviçre, Hollanda ve Belçika gezisi, ona Avrupa’nın genel durumu ve uygarlık alanında ulaştığı ilerlemeleri yerinde görme bakımından önemli bir yer alır. Özellikle, Picardie Manevraları onu çok etkilemiş, savaş silahlarındaki akıl almaz yeniliklerin bir dünya savaşı habercisi olduğu kanısına vardırtmıştır. Böyle bir savaş, Osmanlı devletini de ister istemez harbe sokacaktır. O halde şimdiden hazırlıklı olmak lazımdır. Hem de hiç zaman yitirmeden.
Selanik’e tekrar geldiği ve görevi başına döndüğü gün bu düşüncelerin etkisi altındaydı.
Zaman, onun ne kadar haklı olduğunu ortaya koyacaktı.”
Fahri Özdemir’in sergi için seçtiği karelerden Paris ziyaretinin hikayesi böyle. Siz gazetenizi elinize aldığınız günlerde, takvimler 27 Nisan’ı gösterdiğinde bu sergi Humanis’in organizasyonuyla Cermodern Ankara’da açılmış olacak. 18 Ağustos 2024 tarihine kadar da sanatseverler sergiyi gezebilecek. Yüzlerce eserden oluşan sergiyi gezerken 29 yaşındaki Mustafa Kemal’in Paris ziyaretinden gençlik fotoğraflarını da göreceksiniz.
Evet… İzmir’den Ankara’ya karanlıkta akan bir yıldız geliyor… Biliyorum ki ‘O yıldız’ başkentin her köşesinde parlıyor!..