HİLAL KÖSE
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimini ikinci kez büyük bir zaferle kazandı. 2019’da aday olmadan önce, daha çok Beylikdüzü seçmeninin tanıdığı bir isimdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilk kez yenilgiyi tattırdığında, tüm Türkiye’de tek adam rejimine isyan edenlerin umudu oldu. Her şeyden önce, bu ülkedeki öğrenilmiş çaresizliğe noktayı koydu. 5 yıl boyunca inanılmaz baskı gördü. Soruşturmalarla, davalarla boğuştu ama halkla kurduğu güçlü bağlar sayesinde bütün bunların üstesinden gelebildi.
İstanbul’un alınmasıyla, geniş kitleler Cumhuriyet Halk Partisi’ne, kalplerini açtı. Muhalefette kazanma umudu da zirveye çıktı. Ancak ‘Yüzde yüz kazanıyoruz’ düşüncesiyle girilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri kaybedildi. Yenilgi sonrası sandığa küsen seçmene umut aşılayan yine İmamoğlu oldu. Partisindeki değişim fitilini de ilk o ateşledi. Yerel seçime gidilirken hem partisi hem de kendisi, eski ittifak ortakları tarafından yalnız bırakıldı. Cumhur İttifakı ise dağılmamıştı, iktidar bütün gücüyle, yereli de almak için sahaya indi.
Muhalif seçmen, 31 Mart’ta ‘kaybettik’ duygusuyla gitti sandığa ama günün sonunda Erdoğan siyasi tarihindeki en büyük yenilgisini aldı. İmamoğlu, yüzde 51.15’lik oyla rakibi Murat Kurum’a yaklaşık 11 puan fark atıp, 4 milyon 432 bin 862 oy aldı. Cumhurbaşkanı ve bütün bakanlar onun için sahaya indi ama Kurum’un oyu 3 milyon 431 bin 588’de (%39.59) kaldı. AKP’nin oylarını böleceği düşünülen, Yeniden Refah Partisi’nin İstanbul adayı Mehmet Altınöz ise yüzde 2.61 oranında oy alabildi. İYİ Parti adayı Buğra Kavuncu ise 54 bin 619 oy aldı. Meral Akşener’e, İYİ Parti’nin 2018’de seçime girebilmesini sağlayan CHP’ye ‘kaybettirme politikasının’ faturası sandıktan çıktı. Akşener’in, Cumhurbaşkanı olmasını istediği İmamoğlu’nu, Erdoğan benzeri bir dille hedef almasını İstanbullu affetmedi!
Son yıllarda hayatımıza giren ‘stratejik oy’ kavramı, bu kez CHP’nin zaferinin anahtarı oldu. Sandıklar açılınca, CHP’nin ‘emanet’ oylarını geri aldığı görüldü. İYİ Parti ya da HDP (şimdiki DEM Parti) baraj sorunu yaşadığında, bağımsız adayların Meclis’e girebilmesi için veya bir bölgede öne çıkan sosyalist bir adayın Meclis’te yer bulması için CHP’li seçmen oy veriyordu. Bunun için illa bir ittifak da gerekmiyordu. Bu kez İstanbul’da DEM Parti seçmeni dahil farklı kesimlerden vatandaşlar bunu yaptı. Yani ‘kazanacak adaya’ oy verdiler. Dip dalga denilen şey, bu olsa gerek.
Ayrıca İstanbullu, ülke uçurumdan aşağı giderken, parti merkezlerindeki ‘masa başı’ siyaseti de, ‘vatandaşsız siyaseti’ de ezip geçmiş oldu. Gazeteci Murat Yetkin, DEM Parti’nin İstanbul’da aldığı düşük oy oranını şöyle yorumluyor: “Kimlik siyaseti çözülmeye başladı, artık sadece kimlik siyasetiyle seçmen cezbetmenin çok imkânı kalmıyor.” Yetkin, iki Türk milliyetçisi parti İYİ Parti ve MHP’nin hezimetini de kimlik siyasetinin etkisizliğine bağlıyor. (1) Seçim sonucu, İmamoğlu’nun ve elbette CHP’nin stratejisinin doğruluğunu kanıtlıyor. CHP lideri Özgür Özel de İmamoğlu da kampanya döneminde kimlik siyasetine, kutuplaşmaya karşı durdu ve halkın gerçek gündemini meydanlara taşımayı başardı. İmamoğlu’nun Kürtçe seçim şarkısı, her kökenden insana seslenebildiğini, özgürce siyaset yapabildiğini kanıtlar bir işaretti. Le Şemle adlı Kürtçe şarkı İmamoğlu’na uyarlanmıştı: “Îmamogli ji me ye” (2)
CHP, İstanbul’un ilçelerinde de belediye meclislerinde de rekor kırdı. Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Çekmeköy, Eyüpsultan, Gaziosmanpaşa, Sancaktepe, Şile, Tuzla ve Üsküdar’ı AKP’den, Silivri’yi MHP’den aldı; toplam 26 ilçe kazandı. AKP ise 13 ilçe alabildi. Fatih, Ümraniye ve Pendik’te de iki üç puanlık farka AKP seçimi kazandı. CHP’nin oyu, Arnavutköy’de bile arttı. 30 yıl sonra Üsküdar’ın ve Beyoğlu’nun alınması, muhalefette büyük moral oldu.
CHP’nin Beyoğlu adayı İnan Güney, yüzde 49.22’lik oy oranıyla rakibi AKP’li Ali Haydar Yıldız’ı 8.5 puanla geçti. Sosyal medyada ‘Geri dönüyoruz’ paylaşımları yapanlara, kimileri “Beyoğlu buradaydı, siz gittiniz!” diye sitem etti. Yoğunluktan şikayetçi Kadıköylüler de Beyoğlu’na dönüşleri destekledi! Üsküdar’ın alınmasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikamet adresi CHP’li belediyeye geçti. Üsküdar’ın yeni Belediye Başkanı İBB Şehir Hatları Müdürü Sinem Dedetaş, yüzde 50.5 aldı, rakibi Hilmi Türkmen ise yüzde 42.71’de kaldı. Muhafazakâr gençler bile CHP’nin seçim zaferine sevindi. Bazıları, “Üsküdar’ı bize verin, sıkılırsınız” diye esprili bile yaptı. Üsküdar gibi muhafazakâr kesim için sembolik önemde olan Eyüpsultan’ı da 30 yıl sonra bir CHP’li yönetecek; Mithat Bülent Özmen.
İstanbul’da yerel seçimin AKP dışında iki kaybedeni daha vardı. Biri Anadolu’da yaptığı belediyecilikle örnek olan, TKP’nin Kadıköy adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, diğeri ise Sarıyer’de 3 dönemdir başkanlık yaptığı halde, aday gösterilmeyince istifa edip seçime bağımsız giren Şükrü Genç. Eski Tunceli Belediye Başkanı Maçoğlu, CHP’nin kalesine takıldı, yüzde 7.18 aldı. Şükrü Genç ise AKP adayını bile geçemedi, 8.24’te kaldı. CHP Sarıyer’i yüzde 51.50 ile Kadıköy’ü 68.78’le aldı.
Velhasıl İstanbul’da ‘sevgi’ kazandı, ‘kötülük’ kaybetti! 2019’da 13 bin oyla kazanan İmamoğlu, seçim iptal edildiğinde rakibi Binali Yıldırım’a 800 bin oy fark atmıştı. ‘Acemi aday’ dediği Murat Kurum’a ise 1 milyon fark attı. Aslında gerçek rakibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sandığa gömdü. ‘Adam kaybetti…’ (3)
(1) Murat Yetkin, YouTube yayını.
(2) İmamoğlu bizdendir.
(3) Muharrem İnce, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi Erdoğan için ‘Adam kazandı’ demişti.