AYKUT KÜÇÜKKAYA
Kimse kusura bakmasın… Siyasetçisi gazetecisi, iktidarı muhalefeti, anketçisi siyasetçisi 31 Mart 2024 gecesi ortaya çıkan dip dalgasını göremedi!..
Tayyip Erdoğan dipten gelen bu dalgayı görseydi, “emeklinin, asgari ücretlinin insanı ağlatan isyanını” görmemezlikten gelir miydi? Talimat verilir, darphane çalıştırılır 5’er, 10’ar bin liralar seçim meydanlarında havada uçuşurdu…
Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli bu dip dalgayı görseydi kürsüye her çıkışında Kürtleri, CHP’yi “terörist olmakla” suçlar mıydı?
İYİ Parti lideri Meral Akşener bu dip dalgayı görseydi “partisini bu kadar yalnızlaştırır mıydı?” Muhalefetle kavga edeceğine iktidarın yarattığı çöküşü eleştirmez miydi?
Örnekleri çoğaltabiliriz… Peki bu dip dalgayı, seçim sahasındaki havayı gören yok muydu? Tamam… CHP lideri Özgür Özel gördü, İstanbul’da 3. kez Erdoğan’ı deviren Ekrem İmamoğlu gördü; Ankara’daki rakibine “Büyük farkla kazanacağım” diyen Mansur Yavaş gördü; İzmir’de Ramazan’da bar bar gezen rakibine “10 puan farkla kazanacağım” diyen Cemil Tugay gördü diyelim. Bu isimler partinin ağır topları, Türk siyasetinin önemli figürleri… Onlar hep iddialı olmak zorunda!..
Ya diğerleri!.. Şimdi sizi izninizle seçim öncesine götürmek istiyorum. Mart ayının ortasıydı… İsmi bende saklı kalsın, İstanbul’da CHP’nin elindeki bir ilçe belediyesine davetliyim. Çaylar, kahveler içildi, sohbet edildi. Önüme bir liste geldi. İstanbul’daki 39 ilçeden 30’u işaretlenmiş… Kimisi “Hepsini alacağız”, kimisi “25’ini alacağız diyor”. Benden de bir liste oluşturmam istendi… 20 ilçeyi işaretleyip 14 belediyenin üzerine “5 ya da 6 tane daha eklenir” diyerek sahadaki izlenimimi kendi anketime yansıttım. Tabii benim bu liste muhalefetin sahadaki isimleri tarafından pek beğenilmedi!.. Onlar sahaya ve o sahanın iki önemli isminin söylemine çok inanmışlardı. Kim mi onlar?
Biri CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, diğeri Ekrem İmamoğlu’nun güvendiği isimlerin başında gelen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik!..
Sahi!.. Çelik ve ekibinin “hedef 30 ilçe, 25’i kesin” söylemi gerçek miydi? Ya da Gökan Zeybek’in seçimlerden önce basına verdiği demeçler… Zeybek’in sözleri çok iddialıydı:
. Türkiye çapında 15 büyükşehiri kazanacağız.
. İstanbul’da 23-28 arası ilçe belediyesi CHP’li olacak.
. Hatay’ı alamıyoruz!..
Evet… Türkiye haritasındaki “renk değişimini büyük çoğunluk” olarak fark edemedik. Dip dalgayı gören küçük bir azınlıktı. 47 yıl sonra CHP birinci parti olurken AKP 22 yılın ardından ikinci parti konumuna düştü. Türkiye çapında 81 ilin 35’ini kazanan parti CHP’ydi. İstanbul’da 39 ilçeden 26 ilçenin rengi kırmızıya dönüşmüştü.
İstanbul’un sokaklarında, meydanlarında “Milletin parasını millete vereceğiz” sloganı tutmuştu. Ne Erdoğan ne de rakip adaylar bu sloganın altında büyüyen dip dalgayı göremedi. “Evde kaynamayan tencere” sandıkta hesap sordu. Açlığa mahkûm edilen emeklinin oyu tek adama “Yeter” dedi. Türkiye’de “umut” yeniden yeşerdi!..