MAËLLE MARIETTE
Ocak ayının dondurucu bir cumartesi sabahı… Christine Floch, “birkaç şey” almak için Saint-Renan’daki Action mağazasına gidiyor. Kendisiyle mağazanın otoparkında konuşuyoruz. Bize akıllı telefonunu göstererek “EDF (Fransa Elektirik İdaresi) uygulamasına her gün girip tüketimimi kontrol ediyorum. Bakalım!… Eh… Daha ayın 20’si ve geçen ayki faturama ulaştım bile” diyor. Telefonunu üzgün bir şekilde cebine koyuyor ve ısınmak için ellerini ovuştururken, “Şubat ayında yüzde 10 zam yapacaklarmış. Bu böyle ne zamana kadar devam edecek? Bize enerji tasarrufu yapmamız gerektiğini söylüyorlar ama biz zaten 19 derecenin altında yaşıyoruz! Keşke 19 dereceyi karşılayabilsek” diye devam ediyor. Birinin tasarrufu, bir başkası için lüks haline geliyor. “İki yıl önce kızımla birlikte yaşıyordum. Şimdi yalnızım ama elektrik faturam ikiye katlandı. Bu sizce bu normal mi” diyen Christine Floch, ısıtıcının derecesini biraz daha düşürecek, bir kazak daha giyecek ve çamaşır makinesini daha az çalıştıracak.
Evlerde bakıcılık yapan 60’lı yaşlarındaki Floch, “Geçinmek için zeki olmak zorundasınız. Ailelerin bunu nasıl başardığını gerçekten bilmiyorum” diyor ve “evlerine gittiği yaşlı insanların genellikle sadece bir odayı ısıttığını” anlatıyor. Komşu kasabadaki iş bulma merkezinde danışmanlık yapan Cendrine Perquis, giderek daha fazla yaşlı insanın iş aramaya başladığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Daha dün, yetmişli yaşlarında bir çift geldi. Doğalgaz faturaları fırlamıştı. Asgari yaşlılık aylığı alan pek çok insan artık günde üç öğün yemek yemiyor ve daha da fazla kısamıyorlar. Burada, çoğu insan eski, ısıtması zor, ısı yalıtımı olmayan evlerde yaşıyor. Çoğunun gerekli tadilatları yapacak maddi imkânları yok. Yani gerçek bir enerji israfı oluyor.”
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?