ANNE-CÉCILE ROBERT
Çeviri: GÜL İLBAY
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcısı, “Üst düzey bir yetkili, bana kaba bir şekilde ‘Bu mahkeme Afrika ve Putin gibi haydutlar için kuruldu’ dedi” açıklamasını yaptı. (CNN, 20 Mayıs 2024) Savcı Kerim Han, Hamas’ın üç lideri; Yahya Sinvar, “Sağır” olarak bilinen Muhammed Diab İbrahim El Masri ve İsmail Haniye’nin yanı sıra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında, Gazze Şeridi’nde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı tutuklama emri çıkartılmasını istemişti. Demokratik bir ülkenin seçilmiş yetkilileri hakkında bugüne kadar ilk kez görülen bu talep, ABD Başkanı Joe Biden tarafından “utanç verici” olarak nitelendi. Çok sayıda Cumhuriyetçi milletvekili ise savcıya misilleme tehditlerinde bulundu. Talebi hiçbir şekilde dikkate almayan Netanyahu ise İsrail’in “kendini savunma” operasyonlarını hiçbir şeyin durduramayacağını vurguladı.
Nürnberg Mahtemesi’nden – ve Tokyo’daki benzerinden – esinlenen UCM, diplomatik veya siyasi konumlarına bakmaksızın bireyleri yargılar. Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ise devletleri yargılamaktadır. Gazze’de 7 Ekim 2023 katliamlarının ardından başlatılan savaş, Lahey merkezli iki kurumda eş zamanlı olarak açılan iki ayrı davanın konusu. Güney Afrika Cumhuriyeti tarafından, 1948 tarihli Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi temem alınarak Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan dava kapsamında İsrail aleyhine üç tedbir kararı verildi. (1) Tarihsel arka plan, suçlananların (kendisi de soykırıma maruz kalan bir devlet olan İsrail veya liderleri) konumu, sivil kayıpların sayısı ve Gazze’deki yıkımın boyutu, uluslararası alanda büyük gerilimlere, geniş çaplı halk protestolarına ve birçok ülkede yoğun siyasi tartışmalara yol açmaktadır.
Daha önce benzeri görülmemiş bu yargılamalardan üç önemli ders çıkarılabilir.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?