OLIVER EAGLETON
New Left Review’un editörü,
“The Starmer Project” (Verso, Londra, 2022) kitabının yazarı.
ÇEVİRİ: OKAN URUN
4 Temmuz’daki Britanya genel seçimleri müesses nizamın isteklerini yerine getirdi: İstikrarı bozan güçler yenildi, merkezciliğin üstünlüğü teyit edildi. Yolsuzluk skandalları ve ekonomik sarsıntılarla (2010-2024) noktalanan uzun bir iktidarın ardından Avam Kamarası’ndaki 650 sandalyeden 121’sini kazanabilen Muhafazakâr Parti, tarihinin en kötü yenilgisini yaşadı. Nigel Farage liderliğindeki radikal sağ parti Reform UK yalnızca beş sandalye kazandı; İskoç Ulusal Partisi’nin sandalye sayısı ise 48’den 9’a düştü. Hepsinden önemlisi, yeni lideri Keir Starmer ile seçime giren İşçi Partisi, mali disiplin, serbest piyasanın savunulması ve Atlantikçi sadakat programıyla 411 milletvekili seçtirdi.
Seçimlere katılım 2001’den bu yana en düşük seviyede (yüzde 60) gerçekleşti. İşçi Partisi’ne oy veren yüzde 34’lük dilim yalnızca 9.7 milyon seçmene tekabül ediyor. Bu seçmen sayısı partiye Jeremy Corbin liderliğinde 2017’de (12.9 milyon) ve 2019’da (10.3 milyon) oy verenlerden daha az. Muhafazakâr Parti’ye oy verenleri cezbetmek için kendisini yeni muhafazakâr parti olarak sunma stratejisi de işe yaramadı. Tory seçmenlerinin yalnızca küçük bir kısmı saf değiştirdi; çoğu seçmen çekimser kalmayı veya 4 milyon oy alan Reform’a oy vermeyi tercih etti. Gerçekte, Starmer zaferini tek turlu çoğunluk sisteminin yan etkilerine borçlu.
Öte yandan Corbyn, her iki partinin de mirasını silmeye yönelik çabalarına rağmen, İngiliz solu için merkezi bir referans olmaya devam ediyor. İşçi Partisi’nin renkleri altında yarışması engellendiğinden, Londra’nın kuzeyindeki seçim bölgesinde bağımsız olarak yarıştı ve Starmer’ın adayına ağır bir mağlubiyet yaşattı. İşçi Partisi’nin solunda yer alan diğer dört bağımsız, kampanyalarını Gazze’de devam eden soykırımı kınamaya odakladıktan sonra seçildi. İklim yatırımlarının artırılması ve kamu hizmetlerinin yeniden kamulaştırılması için kampanya yürüten Yeşiller Partisi ise Westminster’a dört parlamenter gönderdi ve 2 milyonun biraz altında oy topladı. İşçi Partisi’nin oylarında ulusal düzeyde bir gedik açıldığı ortada.
İşçi Partisi’nin hedefi: Sermayenin temsilcisi olmak
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?