BENOÎT BRÉVILLE
Çeviri: GÜL İLBAY
Yöntem işlevini o kadar yitirdi ki artık adını anmaya bile cesaret edemiyoruz. Geçen haziran ayında yedi ülkeye karşı aşırı bütçe açığıyla ilgili süreçleri başlatan Avrupa Birliği, bu ülkelere hesaplarını düzeltmedikleri takdirde yaptırımlarla karşı karşıya kalacakları tehdidini savurduğunda, Ekonomik ve Finansal İşlerden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Paolo Gentiloni, herhangi bir kemer sıkma politikasını şiddetle reddetti. Covid-19 salgını sırasında Brüksel tarafından verilen cömert desteklerin ardından çaba gösterilmesi gerektiğini kabul etti ancak “Bütçe açıkları ve borçları yüksek olan ülkelerin yaptıkları harcamalarda dikkatli olması, kemer sıkmayla karıştırılmamalıdır” beyanında bulundu. (Il Messaggero, 20 Haziran 2024) Birkaç ay sonra, 2025 yılı için kamu harcamalarında yapılacak 40 milyar Avro’luk kesintiyi örtbas etmeye çalışan Fransız hükümeti, bunun bir “toparlanma bütçesi” olduğunu savundu, “sorumlulukları” ve “gerçekleri” anımsattı. Yedi yıl boyunca yılda 13 milyar Avro kesinti yapmayı planlayan İtalyan hükümeti ise bunu “ayarlamalar süreci” diye adlandırdı. Bu terim, bazı bakanlıklarda işe alımların dondurulacağının açıklandığı Kanada’nın Quebec eyaletinde de yasaklandı; Hazine Bakanı ise “Bu doğru değil, kemer sıkma diye bir şey yok” dedi.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?