DAVID TEURTIE
Katolik Yüksek Araştırmalar Enstitüsü’nde (ICES) kıdemli öğretim görevlisi,
Fransız Brics Gözlemevi yöneticisi ve
“Russia” (Le retour de la puissance, Dunod, Paris, 2024) kitabının yazarı
Çeviri: DİLAN YAVUZ
Avrupa Birliği’nin, Tiflis ve Kişinev’e resmi aday statüsü vermesinin ardından bu iki ülkede ilk kez geçen ekim ayında seçim yapıldı. Gürcistan’da parlamento seçimleri, Moldova’da ise cumhurbaşkanlığı seçiminin yanı sıra AB entegrasyonunun anayasal hale getirilmesi için referandum düzenlendi. Ukrayna işgalinin bu iki ülke kamuoyunu Rusya’dan uzaklaştırdığını düşünen Batı başkentleri, Avrupa yanlısı siyasi güçlere büyük destek verilmesini bekliyordu. Ancak resmi sonuçlara göre Gürcülerin yüzde 53’ü muhalefet tarafından “Rus yanlısı” olarak tanımlanan iktidardaki partiyi destekledi. Avrupa yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun ikinci turda yüzde 54’ten fazla oy topladığı Moldova’da ise yüzde 50.5 oy alan “evet” tarafı referandumu kıl payı farkla kazandı. Devlet başkanının destekleyenler, Batı başkentleri ve medya, bu karışık sonuçları Rusya’nın müdahalelerine bağladı. Her ne kadar Moskova komşularını etkilemeye çalışsa da Avrupalıların sadece bu açıklamayla yetinmesi hatalı olur.
Nüfusu 3.9 milyon olan Gürcistan ile 2.6 milyon nüfuslu Moldova’nın pek çok ortak noktası var. Her ikisi de Rusya yanlısı ayrılıkçılarla mücadele ediyor ve her ikisi de Batı Avrupa ve Rusya’ya yoğun şekilde göç veriyor. Uzun süre Avrupa entegrasyonunun dışında kalan iki ülke, Doğu Ortaklığı kapsamıda AB ile 2016’da yürürlüğe giren ortaklık anlaşmaları imzaladı.
İki ülke arasında önemli farklılıkla da var. Moldova’da yaygın hale gelen yolsuzluklar bir dizi siyasi ve mali skandala yol açtı. 2015 yılında üç bankanın, bir kısım siyasetçinin de işbirliğiyle ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 15’ine denk gelen yaklaşık bir milyar doları zimmetine geçirdiği ortaya çıktı. (1) Geçen aylarda ise yeni bir olay manşetlerdeydi. İnterpol’ün Moldova bürosundaki üst düzey yetkililerin, uluslararası suçluların iadesini rüşvet karşılığında engellediği tespit edildi. (2)
Gürcistan’a engel, Moldova’ya yeni yatırım paketi
Gürcistan ise 2003 yılındaki “Gül Devrimi”nin ardından yönetimde geniş çaplı reformlar yaptı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Gürcistan’ın yolsuzluk konusunda Baltık devletlerinden sonra en başarılı eski Sovyet cumhuriyeti olduğunu, bu alanda birçok Avrupa Birliği ülkesinden bile iyi durumda bulunduğunu belirtiyor. Hukukun üstünlüğü konusunda atılan adımlar, ülkeyi Washington merkezli sivil toplum kuruluşu Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan sıralamada 49. sıraya taşıdı. Gürcistan bu listede Moldova’nın çok önünde yer alıyor. (3)
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?