DANIEL FINN
Gazeteci.
ÇEVİRİ: DİLAN YILMAZ
Sinn Féin’in (Galce’de ‘bizler’ anlamına geliyor) o dönem genel başkanlığını yürüten Declan Kearney, 2015 yılında, Yunanistan’da Syriza’nın iktidara gelişini ve İspanya’da Podemos’un elde ettiği seçim başarısını kutluyor; bu gelişmeleri, “batı Avrupa ve Amerika’ya yayılan ve İrlanda toplumunu da etkileyen ideolojik savaşın” göstergesi olarak yorumluyordu. (1) 2020 yılına gelindiğinde Syriza, Yunan toplumunu harap eden kemer sıkma politikalarına son veremeden iktidardan düşmüş, Podemos ise kendisinden çok daha güçlü olan Pedro Sanchez yönetimindeki Sosyalist Parti (PSOE) ile ittifak kurarak, İspanyol solunun egemen gücü olma hayaline veda etmişti.
Sinn Féin ise umutlarını diri tutmayı sürdürüyordu. Şubat 2020’deki genel seçimlerde oyların neredeyse dörtte birini alarak, merkez sağdaki iki partiyi, Fianna Fáil (Kaderin Askerleri) ve Fine Gael’i (İrlandalıların Ailesi) geride bırakmayı başardılar. Ancak bu iki parti, Yeşiller ile büyük bir koalisyon kurarak Sinn Féin’i hükümet dışında tuttu. Yükseliş eğilimini, 2022 ve 2023 yıllarında da devam ettiren parti, yapılan anketlerde ortalama yüzde 33’lük bir destek alarak en popüler siyasi parti haline geldi. Kısacası, Güney Avrupa’daki müttefiklerinin kaderi karanlığa gömülürken Sinn Féin rüzgârı arkasına almanın memnuniyetini yaşıyordu.
2009’daki ekonomik krizin ardından ortaya çıkan bölünme
Ancak son aylarda anketlerde düşüş yaşamaya başlayan parti, iktidardaki üç parti arasında varılan anlaşmanın ardından 29 Kasım’da düzenlenen erken seçim yaklaşırken zor durumdaydı. Seçimde kullanılan ilk tercih oylarında, (2) 2020’ye göre 5.5 puan yitirdiler ancak fazladan iki sandalye kazandılar. Her ikisi de tarihlerinin en düşük oy oranını alan Fianna Fáil ve Fine Gael’in, bağımsız sağcı milletvekillerinin desteğiyle yeni bir hükümet kurması bekleniyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?