FABIAN SCHEIDLER
Gazeteci, “La Fin de la mégamachine – Megamakinenin Sonu” (Seuil, Paris, 2020) kitabının yazarı.
ÇEVİRİ: IŞIL GÜRCAN
Almanya’da önemli bir değer olan istikrar artık hiç de eskisi gibi değil. Yaşanan siyasi krizin ardıdan 23 Şubat’ta erken seçime gidilecek. Avrupa kıtasının en büyük ekonomisi iki yıldır resesyonla sarsılıyor. Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların ardından enerji fiyatlarında yaşanan artışla ağır darbe alan Alman sanayisi zor durumda: Volkswagen gibi büyük şirketler on binlerce çalışanın işten çıkarılacağını duyurdu, iflas eden şirketlerin sayısı 2008 finansal krizinden bu yana en yüksek sayıya ulaştı ve sanayisizleşme tehlikesi giderek büyüyor. Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller (Die Grünen) ve Liberallerden (FDP) oluşan koalisyon, geçen kasım ayında, 2025 bütçesinin hazırlıkları sırasında dağıldı. Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatının nasıl finanse edileceği konusu bu süreçte önemli rol oynadı; zira büyük çaplı silahlanma hamlesi kamu maliyesi üzerinde ağır bir yük oluşturuyor.
Şansölye Olaf Scholz’un 2022 yılında orduya beş yıl boyunca 100 milyar Avro tahsis etme kararının ardından, Yeşiller, SPD ve Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) savunma bütçesinin 100 ile 300 milyar Avro artırılmasını gündeme getirdi. (Der Spiegel, 16 Şubat 2024). Die Linke ve Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) dışındaki tüm partiler, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir yeniden silahlanmanın gerekliliği konusunda hemfikir. Ancak finansman yöntemi konusunda farklı görüşlere sahipler. CDU, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ve FDP’li liberaller, sosyal harcamaların köklü bir şekilde azaltılmasına odaklanıyor. SPD ve Yeşiller ise borçlanmayı tercih ediyor fakat yine de “daha fazla kapitalizm” çağrısı yapan Friedrich Merz’in liderliğini yürüttüğü muhafazakârlarla kemer sıkma politikası temelinde bir koalisyon kurmaktan vazgeçmiş değiller. Siyaset Bilimci Christoph Butterwegge, seçimlerden sonra “sosyal devlete karşı cepheden bir saldırı” olacağından endişe duyduğunu belirtiyor. (Taz, 30 Aralık 2024).
Silah sevk ederek insan yaşamı kurtarmak
Yeni Alman militarizmi, birkaç yıl önce kimsenin aklına gelmeyecek şekilde siyasal kültürde köklü bir değişim yaratıyor. Sosyal Demokrat Parti’nin seçim afişlerinde askeri kıyafeti ve elindeki silahla boy gösteren Savunma Bakanı Boris Pistorius (SPD), 2029’dan önce “savaşmaya hazır” bir ordu talep ediyor. Eski Şansölye Willy Brandt’a Nobel Barış Ödülü getiren ve Sovyetler Birliği ile yakınlaşmayı amaçlayan “gerginlik azaltma” politikasının mimarı olan parti için çarpıcı bir imaj değişikliği… En radikal değişim ise hiç kuşkusuz Yeşiller’de yaşanıyor. 1980 yılında savaş karşıtı bir parti olarak kurulan Yeşiller, son yıllarda yeniden silahlanma ve savaş çığırtkanlığı konusunda en gayretli aktivistler olarak öne çıkıyor. Uzun bir süre boyunca Yeşiller Partisi’nin Bundestag’daki parlamento grubunun eş başkanlığını yapan Anton Hofreiter, yorulmadan “silah, silah ve daha fazla silah!” çağrısı yapıyor ve SPD’nin Ukrayna’ya Taurus uzun menzilli füzelerini teslim etmeyi reddetmesini eleştiriyor. (1)
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?