Her yanımız Rus casusu!

SERGE HALIMI ve PIERRE RIMBERT

ÇEVİRİ: GÜL İLBAY

Perde arkasından zihinleri etkiliyor, gizli servislere sızıyor, Avrupalı karar alıcıları yönlendiriyorlar… Sosyal medyayı manipüle ediyor, yalanlar yayıyor, tanınmamış insanları en yüksek makamlara taşıyorlar… Nifak tohumları ekiyor, masumları zehirliyor, kurumları hedef alıyorlar… Ve üstelik her yerdeler: Meydanın başında, Buckingham Sarayı’nın koridorlarında, Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te… Hatta kim bilir; belki de bu sütunların arasında… Peki kim bunlar; İlluminati mi? Hayır; onlardan bile güçlü olan Rus casusları! Ukrayna’nın Şubat 2022’deki işgalinden sonra Fransa’da yayımlanan yüzlerce makale, belgesel, radyo – televizyon programı ve neredeyse bir düzine kitap, Kremlin’e bağlı gizli servislerin Fransa’daki gücü konusunda bizleri uyarıyordu. Ne varki bu bu ajanların “kusursuzluğu”, Kızıl Ordu’nun Afganistan’daki hezimetini, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü ya da Ukrayna’nın Rus işgaline karşı direnişini öngöremeye yetmemişti.

Kış büyük bir gürültü ile başladı. 19 Aralık’ta L’Express’in yayınladığı 24 sayfalık dosyanın başlığı şöyleydi: “Élysée Sarayı’nın kalbindeki Rus casusları: General de Gaulle’den Emmanuel Macron’a, ortaya çıkardıklarımız.” Birkaç gün sonra da Le Monde beş bölümden oluşan iki sayfalık bir dizi yayınladı: “Soğuk Savaş dönemi: KGB’nin köstebekleri”. (1) Her ikisinde de Moskova ile direkt ya da dolaylı olarak işbirliği yapan şüphelilerin listeleri yer aldı: Sosyalistlerin ileri gelen aydınlarınlarından Charles Hernu ve Claude Estier; Le Monde’un eski yöneticisi André Fontaine; Le Monde diplomatique’in eski yöneticisi Claude Julien; Pierre Sudreau gibi merkezci ve Pierre Cot gibi radikal bakanlar; Agence France-Presse’in bir yöneticisi; eski bir TV haber sunucusu; de Gaulle’cü bir milletvekili; de Gaulle’ün 1960’lardaki diplomatik danışmanı vb… Kremlin’in uşakları tarafından onlarca yıldır kemirilen bir Fransa manzarası gözlerimizin önüne seriliyordu.