FRÉDÉRIC LEBARON ve PIERRE RIMBERT
Lebaron; ENS Paris – Saclay Üniversitesi’nde sosyoloji profesörüdür.
BEYZA TOPÇU
Ani bir baş dönmesi… Avrupa ülkelerinin ve kurumlarının liderleri açısından Donald Trump’ın yeniden seçilmesi, esnek halatlara bağlı olmadan bungee jumping yapmak gibi bir etki yarattı. ABD Başkanı, 9 Şubat günü kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan, Vladimir Putin’in Avrupa liderleri hakkındaki şu sözünü yorumsuz olarak paylaştı: “Göreceksiniz, hepsi yakında efendilerinin ayaklarının dibinde durup usul usul kuyruk sallayacak.” Avrupa’yı, savurgan haz düşkünleriyle tutumluluk takıntısı olan cimri ticaret erbaplarının yan yana yaşadığı çökmekte olan bir bölge olarak gören Trump, Eski Kıta’yı aşağılamaktan keyif alıyor. Bununla da yetinmiyor, “Önce Amerika” ilkesiyle belli bir izolasyonun içine girerek, Brüksel’in Rusya’ya karşı savunma savaşında koşulsuz bir şekilde Ukrayna’nın yanında olduğuna inandırıcılık kazandıran tek teminatı da yok ediyor: ABD’nin mali ve askeri desteği… Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Eylül 2022’de söylediği “Putin bu savaşı kaybetmeli” sözleri, artık sadece bir laf kalabalığı gibi görünecek.
Borçlu, bölünmüş, hem ekonomik hem de askeri açıdan bocalayan Avrupa Birliği, hem Ukrayna liderine sarsılmaz desteğini göstermeyi hem de Trump’ın gözüne girmeyi nasıl başaracak? Cevabı iki kelimeyle özetlemek mümkün: Savaş Keynesçiliği… Yani cephaneliklerini Amerikan silahlarıyla doldurmak için borçlanmak ardından da kemer sıkma politikalarıyla faturayı halka kesmek.
Trump’ın kalbini kazanma yarışına girişen Avrupa liderleri
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?