CHARLES PERRAGIN ve GUILLAUME RENOUARD
Arap çölünü kavuran güneşinin altındaki yolun her iki yanında devasa petrol tankları sıralanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Füceyre Limanı’ndan kuzeye doğru, dünyanın en büyük petrol depolama alanlarından birine ilerliyoruz. Eski püskü arabasının direksiyonunda oturan Alam Hurşid, “Eskiden burası Al Qurayyah köyüne bağlı bir mahalleydi. O kadar yoğun bir petrol kokusu vardı ki insanlar dayanamayıp burayı terk etti. Sonra da her şeyi yıkıp yerine bu tankları yaptılar” diyor. Beş yıldır bölgede yaşayan Pakistanlı göçmen, bize rehberlik ediyor. Kara tarafına bakınca, Umman Körfezi’nden gelen rüzgârlarla dövülen sanayi bölgesini daha da genişletmek için dağların oyulduğunu görüyoruz. Deniz tarafında ise ufuk tankerlerle dolu: Kerç Boğazı’ndan, Azak Denizi kıyılarından, Karadeniz’den veya Baltık Denizi’nden gelen ve sayıları her gün daha da artan tankerler çoğunlukta… Rus petrolü taşıyan bu gemiler, yüklerini boşaltmak ya da yakıt ikmali yapmak için limana girmeyi bekliyor. Avrupa Birliği üyeleri ve Yediler Grubu’nun (G7), Ukrayna işgaline tepki olarak Rus petrolünün doğrudan ithalatını yasakladığı 2022 yılının sonundan bu yana limandaki faaliyetlerde adeta patlama yaşanmış. 2022’den önce her gün Batı Rusya’dan doğrudan Avrupa’ya ulaşan 1.5 milyon varil petrolün büyük bir kısmı artık buradan geçiyor.
Hürmüz Boğazı’nın altında kalan Füceyre Limanı, on yıldan uzun süredir yaptırım uygulanan İran’dan gelen petrolü “aklıyor”. Şimdi aynı şey, dünyanın en büyük ikinci siyah altın üreticisi için daha büyük ölçekte yapılıyor. Daha yüksek fiyattan satabilmek için bölgede petrol stoklayan bazı şirketler, başka bölgelerden gelen ham petrolle karıştırdıkları ya da bölgede rafine ettikleri Rus petrolünün kaynağını gizlemeye çalışıyor. Füceyre Ulusal Bankası’nın yöneticilerinden Bilal Hasan Eşref, “Bugüne kadar sadece küçük rafinerilerimiz vardı ama büyük yatırımcılar buraya geldi ve bu sayede kapasite arttı” diye konuşuyor. Liman, daha ucuz olan Rus petrolünü tüketmeyi tercih eden, pahalı olan kendi petrolünü ise Avrupa’ya satan Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerinin hidrokarbon piyasalarına giriş noktası oluşturuyor. Ancak en önemlisi, yaptırımların ardından bölge deniz trafiğinin en önemli geçiş naktalarından biri haline geldi.
Enerji akışında tarihin en büyük değişimlerinden birinin yaşandı
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?