TRISTAN COLOMA
Şubat ayının ortalarında dünya altın piyasası belirsizlik içindeydi: O sırada 2800 dolar civarında seyreden altının ons (31.104 gram) fiyatı ani bir düşüş mü yaşayacaktı, yoksa sembolik eşik olan 3000 doları aşacak mıydı? Spekülasyon yapmak ya da birikimlerini korumak isteyenler, bu sorunun yanıtını ararken her zamanki faktörlere başvurmak zorundaydı: Dünyanın jeopolitik durumu Donald Trump’ın ABD başkanlığına dönüşünün ardından kötüleşiyor mu? (Yükseliş faktörü) Doların değeri artıyor mu? (Düşüş faktörü) ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell faiz artışına mı hazırlanıyor? (Düşüş faktörü) Bu sorular, sadece bir yıl önce 1947 dolar seviyesinde olan sarı metalin değerinin yüzde 44 arttığı düşünüldüğünde daha da önem kazanıyor. Gerçekte ise piyasa tahminlerinden çok, ekonomist John Maynard Keynes tarafından bir zamanlar “barbar kalıntı” olarak nitelenen altının küresel ölçekte taşıdığı stratejik önem dikkate alınmalıdır.
Bu değerli metal yakın zamana kadar, istikrarsız küresel ortamda veya çalkantılı borsa koşullarında güvenli bir liman olarak görülüyordu. Bu piyasa gerçeğini tek başına özetleyen sembolik bir örnek var: 2000’lerin başında altının ons fiyatı 280 dolar seviyesinde durgun bir seyir izliyordu. O dönem sadece yeni ekonomi konuşuluyor ve internet şirketleri borsada hızla yükseliyordu. ABD’deki 11 Eylül saldırıları bu gidişatı değiştirdi. Terör saldırılarının ardından Afganistan ve Irak’taki savaşlarla birlikte rekordan rekora koşan altın bugünkü seviyelerine ulaştı. Ancak son yıllarda altının değeri, faiz oranları, enflasyon seviyeleri ya da doların durumu gibi geleneksel tetikleyicilerden giderek daha az etkileniyormuş gibi görünüyor. Jeopolitik durum bile daha az belirleyici hale geliyor. Örneğin, Ortadoğu’da büyük çaplı bir savaşı tetikleyebilecek olan İran ve İsrail arasındaki çatışmalar, altının ons fiyatının yeni rekorlar kırmasına yol açmadı.
Küresel bir kırılma noktasının somut işareti
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?