EMRAH KOLUKISA
Ahmet Güneştekin bu güne kadarki en geniş kapsamlı sergisiyle çıktı karşımıza. “Kayıp Alfabe” başlığını verdiği ve Feshane Art İstanbul’un tamamına yayılan sergide kaybolup gitmek mümkün neredeyse. Sergi, Güneştekin’in hafıza ve göç nesneleri, sesler ve görüntüler, üst kurmaca yapılar ve malzeme müdahaleleriyle birleştirdiği disiplinlerarası işlerini bir araya getiriyor. Güneştekin, renkleriyle, imgeleriyle, fikirsel arka planıyla her daim söyleyecek bir sözü, anlatacak bir derdi olan sanatçılardan ve ona kulak vermekte fayda var.
Bu sergi öncekilerden daha büyüktü galiba ve sizi de biraz yordu mu?
Kayıp Alfabe sergisini kavramsal çerçevesi kadar maddi içeriğiyle de sanat pratiğimde bir eşik olarak tanımlıyorum. Hafıza çalışmalarından nesne ve özne hiyerarşisini sorgulayan enstalasyonlara kadar bu sergi, geçen altı yılda üzerinde çalıştığım işlerimle birlikte farklı disiplinlere açılan, genişleyen bir ağ gibi. İki yıl boyunca yedi ayrı stüdyoda, günde ortalama 16 saatlik bir rutinle eserlerin altyapısı üzerinde çalıştık. Doğal olarak yorucuydu.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?