PROF. DR. EKSAL KARGI
Zonguldak Tabip Odası Başkanı. Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
Tıp, tarih boyunca sürekli bir gelişim içinde olmuş ve her yeni teknoloji ve bilimsel gelişmeler ile insan sağlığını koruma ve tedavi etme konusunda daha ileri seviyelere ulaşmıştır. Günümüzde yapay zeka, biyoteknoloji, genetik mühendislik ve dijital sağlık uygulamaları, tıbbın geleceğini şekillendiren en önemli alanlar olarak öne çıkmaktadır.
Geleneksel tıp yaklaşımları genellikle geniş kitlelere hitap eden standart tedavi protokollerine dayanır. Ancak genetik bilimindeki ilerlemeler sayesinde, bireylerin genetik yapısına özel tedaviler geliştirilebilecektir. Kişiye özel ilaçlar ve genetik düzenleme teknikleri, özellikle kanser, nörolojik ve otoimmün hastalıkların tedavisinde devrim yaratacaktır.
Gen tedavileri ve benzeri teknolojilerle, genetik hastalıkların henüz ortaya çıkmadan önlenmesi mümkün hale gelecektir. Genetik yapıya göre özelleştirilmiş ilaçlar, bireysel yanıtları optimize ederek tedavi etkinliğini artıracaktır. Hastaların kendi hücrelerinden üretilen doku ve organlar, nakil bekleme sürelerini ortadan kaldırabilir. (Hücre ve doku mühendisliği)
Yapay zeka ve robotik cerrahi sistemleri
Yapay zeka, özellikle görüntüleme teknolojilerinde büyük ilerlemeler sağlamaktadır. Radyoloji, patoloji ve dermatoloji gibi alanlarda kullanılan yapay zeka algoritmaları, doktorlara hastalık teşhisinde yardımcı olmaya başlamıştır. Örneğin, derin öğrenme modelleri cilt kanserini erken aşamada tespit edebilmekte ve göğüs röntgenlerinde akciğer hastalıklarını tespit etmede doktorlarla eşdeğer doğruluk oranlarına ulaşmaktadır.
Yapay zeka, tıbbi görüntüleme, patolojik değerlendirme, teşhis ve tedavi planlamasında büyük bir hız kazandırmaktadır. Robotik cerrahi sistemleri ise cerrahi hassasiyeti artırarak daha güvenli operasyonlar yapılmasını sağlayacaktır.
Yapay zeka destekli görüntüleme sistemleri, erken teşhis oranlarını artırarak hastalıkların daha hızlı ve etkili tedavi edilmesini sağlayacaktır. Robotik cerrahi, Da Vinci ve benzeri robotik sistemler, cerrahların el becerisini geliştiren destekleyici sistemler olarak kullanılmaktadır. Sanal doktorlar, hastaların semptomlarını analiz ederek ilk değerlendirmeleri yapabilecek ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıracaktır.
Yaşlanma, kaçınılmaz bir biyolojik süreç olarak görülse de, bilim dünyasında bu süreci yavaşlatmak veya durdurmak için önemli çalışmalar yürütülmektedir. Telomer tedavileri, kök hücre uygulamaları ve metabolizmayı düzenleyen ilaçlar, insan ömrünü uzatma potansiyeli taşımaktadır (Telomer tedavileri: DNA yaşlanmasını geciktiren yaklaşımlar, yaşlanmanın etkilerini azaltabilir). Metformin ve rapamisin gibi ilaçlar, hücresel yaşlanmayı yavaşlatan moleküller, klinik çalışmalarda umut verici sonuçlar göstermektedir. Yaşlanmaya bağlı dejeneratif hastalıkların tedavisinde kök hücre uygulamaları giderek yaygınlaşmaktadır.
Dijital sağlık teknolojileri, tıbbi hizmetleri hastane ortamından ev ortamına taşıma potansiyeline sahiptir. Uzaktan takip sistemleri, akıllı biyosensörler ve tele – tıp uygulamaları sayesinde hastalar sağlık hizmetlerine daha kolay erişebilecektir. Ev ortamında kan basıncı, kan şekeri ve diğer sağlık parametrelerini izleyen sistemler yaygınlaşacaktır.
Tıbbın bu hızlı gelişimi, beraberinde etik ve hukuki sorunları da getirmektedir. Genetik düzenlemeler, yapay zeka destekli karar mekanizmaları ve sağlık verilerinin gizliliği, önümüzdeki yıllarda büyük tartışmalara yol açacaktır. İnsan genomunun düzenlenmesi, hastalıkların önlenmesi açısından umut vadederken, etik sınırları zorlayan bir alan olarak da karşımıza çıkmaktadır.
Doktorlar, yapay zekanın sunduğu teşhis ve tedavi önerilerini değerlendirerek hasta bakımını daha etkin hale getirecektir. İnsan zekasının etik ve empati boyutundaki üstünlüğü, yapay zekayla birleştiğinde hasta bakımı daha verimli olacaktır. Tele-tıp uygulamaları, hastaların doktorlara uzaktan erişimini kolaylaştırmaktadır. Dijital doktorlar ve yapay zeka destekli sağlık asistanları, basit sağlık sorunlarını teşhis edebilmekte ve tedavi önerebilmektedir.
Yapay zeka, biyoteknoloji ve robotik sistemler, tıbbın geleceğini şekillendiren en önemli unsurlar arasındadır. Gelecekte, doktorlar ve yapay zeka sistemleri birlikte çalışarak tıbbın sınırlarını genişletecek ve daha kaliteli sağlık hizmetleri sunacaktır. Geleceğin tıbbı, insan sağlığını iyileştirmek için büyük fırsatlar sunarken, aynı zamanda yeni etik ve toplumsal sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Genetik mühendislik, yapay zeka, dijital sağlık ve yaşlanma karşıtı tedaviler, önümüzdeki yıllarda tıbbın en çok konuşulan konuları olmaya devam edecektir. Ancak bu yeniliklerin insanlık yararına kullanılması, etik ve adil bir sağlık politikası geliştirilmesiyle mümkün olacaktır.