SÉBASTIEN BROCA
Milyarder Elon Musk’ın, Twitter’ı devralmasına yönelik tepki dalgası, yapılan anlaşmanın getirdiği risklerin, genellikle seçkinler tarafından tercih edilen sosyal ağın kaderinin önüne geçtiğini ortaya koyuyor. Bu mikroblog platformunun evrimi, düşüncenin çevrimiçi ortamda açıklanmasının geleceği konusunda ip uçları veriyor. Yeni patronun körüklediği tartışmalar ise ifade özgürlüğünün düzenlenmesinin özellikle ABD’de tartışmalı bir konu haline geldiğine işaret ediyor.
Başa saralım… 2022 baharında bir açıklama yapan Elon Musk, 2022’nin ikinci çeyreğinde 270 milyon dolar net zarar açıklayan Twitter’ı neden aldığını, “işleyen bir demokrasinin temeli olan ifade özgürlüğünü koruma arzusu” diye açıkladı. İçerik denetimini (ABD) yasalarının gerektirdiği asgari düzeyde sınırlamak istediğini söyledi ve Twitter’ın “insanlığın geleceği için hayati önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital kamusal meydan” olduğunu vurguladı. (1) Twitter’ı satın aldıktan sonra, çalışanların yarısını e-posta yoluyla işten çıkardı ve görevleri arasında içerik denetimi de olan 4 binden fazla dış hizmet sağlayıcısının sözleşmelerini feshetti. Daha sonra, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın hesabının da aralarında olduğu askıya alınan birçok hesabı yeniden açtı. Covid-19 salgını sırasında uygulamaya konulan yanlış bilgilendirmeyle mücadele politikasını terk etti. Kendisini rahatsız eden gazetecilerin hesaplarını birkaç saatliğine askıya aldı. Eski şirket yöneticilerinin, ABD istihbarat servisleriyle nasıl işbirliği yaptığını ortaya koyan belgeleri sızdırdı.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?